Biseps kası, omuzdan dirseğe uzanan ve hem kolu bükmede (fleksiyon) hem de avuç içini yukarı çevirmede (supinasyon) görev alan önemli bir kas grubudur. Bu kasın iki farklı tendonla omuza bağlandığı bilinmektedir: kısa baş (coracoid’e tutunan) ve uzun baş (glenoid eklem içine uzanan). Proksimal biseps tendon rüptürü, genellikle uzun baş tendonunun yırtılmasıyla meydana gelir.
Bu tür yırtıklar çoğunlukla ileri yaş grubunda, omzunda dejeneratif değişiklikler veya kronik yıpranma olan bireylerde görülür. Yırtılma anında omuzda ani bir “patlama” hissi ve ağrı olabilir. Ardından ön kolda morarma ve kasın yukarı doğru yer değiştirmesiyle karakteristik bir “Popeye deformitesi” oluşabilir. Kuvvet kaybı genellikle hafiftir ancak estetik bozukluk ve uzun vadede gelişebilecek ağrılar hastaları rahatsız edebilir.
Bazı hastalar konservatif tedavi (istirahat, fizik tedavi) ile yaşam kalitesini koruyabilir. Ancak aktif yaşam süren bireylerde, estetik deformiteyi önemseyen hastalarda ve özellikle genç veya sporcu gruplarında cerrahi tedavi tercih edilir.
Cerrahi tedavi, kopmuş olan uzun baş biseps tendonunun üst koldaki (humerus) bir noktaya yeniden sabitlenmesiyle gerçekleştirilir. Bu işleme biseps tenodezi denir. Açık ya da mini-açık yöntemle yapılabilir. Tendon özel vidalar, düğmeler ya da girişimsel iplik sistemleri kullanılarak kemiğe sağlam şekilde tutturulur.
Cerrahi sonrası kol askısı ile kısa süreli koruma sağlanır ve ardından hareket kısıtlanmadan fizik tedaviye başlanır. Prosedür sonrası çoğu hasta, hem fonksiyonel hem de kozmetik açıdan oldukça memnun kalır.
Ameliyat Süresi: 30–60 dakika
Anestezi Türü: Genel anestezi veya sinir bloğu
Ameliyat Yöntemi: Açık veya mini-açık yöntemle
İlk gün: 3–4
İlk hafta: 2–3
2. haftadan sonra: 1
1 gün
İlk 1–2 hafta: Kol askısı ile korunma
3. hafta: Pasif egzersizlere başlanır
4–6. hafta: Aktif hareket ve güçlendirme programı
6–8. hafta: Günlük aktivitelere dönüş
3. ay: Spor ve ağır yüklenmelere izin
İlk pansuman: 2. gün
Yara yeri kontrolü: 1. hafta
Dikiş alınması (gerekliyse): 10. gün
Hayır. Her hastada cerrahi gerekmez. Ancak estetik deformiteden rahatsız olan, aktif yaşam süren veya genç hastalarda ameliyat önerilir.
Evet. Özellikle supinasyon (avuç içi yukarı çevirme) hareketindeki kuvvet cerrahi sonrası büyük oranda geri kazanılır.
Mini-açık teknikle yapılan cerrahide kesi oldukça küçüktür ve zamanla silikleşir.
Hayır. Omuz ve kol fonksiyonlarının tam olarak geri kazanılması için hareket ve güçlendirme egzersizleri genellikle yeterli olur.