Dirsek çıkığı, dirseği oluşturan kemiklerin (humerus, radius ve ulna) eklemden ayrılmasıyla oluşur. Tek başına çıkık olduğunda kapalı redüksiyon (yerine oturtma) ile tedavi mümkünken, eğer bu duruma kemik kırıkları eşlik ediyorsa durum kompleks dirsek travması olarak adlandırılır ve genellikle cerrahi tedavi gerektirir.
Kompleks travmalar genellikle radius başı kırığı, koronoid çıkıntı kırığı, olekranon kırığı veya bu yapılarla birlikte ligament yaralanmaları içerir. Bu tür kombinasyonlara “terrible triad” (korkunç üçlü) gibi isimler de verilir. Bu durumlar doğru tedavi edilmezse, eklemde kalıcı instabilite (fazla oynaklık), kısıtlı hareket açıklığı ve ağrıya yol açabilir.
Hedef, hem eklem stabilitesini sağlamak hem de erken dönemde dirseğin hareket ettirilmesini mümkün kılmaktır. Bu nedenle cerrahi planlama multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve genellikle birden fazla yapı onarılır.
Ameliyat Süresi: 1,5–2,5 saat (karmaşıklığa bağlı olarak değişir)
Anestezi Türü: Genel anestezi ve/veya brakiyal pleksus sinir bloğu
Ameliyat Yöntemi:
Kırık kemiklerin plak/vida ile tespiti
Ligamentlerin yeniden onarımı
Radius başı kırığı çok parçalıysa protez ile değiştirilmesi
İlk gün: 5–6 (sinir bloğu yapılmışsa 2–3)
İlk hafta: 3–4
2. haftadan sonra: 1–2
Genellikle ödem ve yara yeri kontrolü için 2 gece hastanede kalış önerilir.
İlk 2 hafta: Kol askısı, atel ve sınırlı hareket
2. haftadan sonra: Pasif ve aktif yardımlı egzersizlere başlanır
6. hafta: Fonksiyonel hareketler kademeli artırılır
3–6 ay: Günlük yaşama dönüş ve kas gücünün kazanılması
6–12 ay: Spor ve tam eforlu kullanım
İlk pansuman: 2. gün
Yara yeri kontrolü: 1. hafta
Dikiş alınması: 10–14. gün
Evet, ancak uygun cerrahi ve rehabilitasyon ile büyük oranda tam iyileşme sağlanabilir.
İkinci haftadan itibaren kontrollü şekilde hareketlere başlanır; bu, eklem sertliğini önlemek için önemlidir.
Bazı ileri olgularda hafif kısıtlılık kalabilir. Fizik tedavi bu süreci en aza indirmede kritiktir.
Evet. Radius başı protezleri genellikle kalıcı olup, hareketi ve stabiliteyi sağlar. Sağ kalımı uzun yani gevşeme riski düşük, hastaların uzun dönemde dahi memnun kaldığı bir protez türüdür.
Masa başı işlerde 3–5 hafta içinde, fiziksel efor gerektiren işlerde 3–4 ay içinde dönüş mümkündür.